Malezyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?

Mübarek Ramazan-ı Şerif geldi geleli 2 haftayı geçiyor. Ramazan ayının başlamasıyla kamuoyunda gördüklerim, bana buraya yazdığım ilk yazımı anımsattı: kar yağışının medya tarafından abartıldığını anlatan bir yazıydı. Ne yazık ki ben o yazıyı yazdıktan sonra kar dahi yağmadı.

Yıllardır insanları dininden kültüründen soğutmak için herşeyi deneyen medyamız nedense Ramazan’da birden 180 derece döner. İftar-sahur programları, kuponla verilen dini neşriyatlar, dini programlar, Ramazan köşeleri vs.

Bizim artık değerlerimiz yok. “Eski” değerlerimiz var malesef. Eskiden gelen bir değeri, günümüz şartlarında, kâra dönüştürme çabası var.

Peyami Safa, vaktiyle, Ramazanla ilgili bir yazısında, Ramazan’ın eskisi gibi coşkuyla karşılanmadığından yakınıyor. Şimdilerdeyse gereği yerine getirilmeden, popülizm kölesi medya tarafından, gündem olarak karşılanıyor, ne yazık ki.

Restorantlar, Ramazan menüsü hazırlıyor; açık büfeler, ziyan olan bir çok yiyecekler malesef Ramazan ruhuyla zıt.

Bankalar bu ayı fırsat bilip taksit ve kredileri çoğaltıyor. Marketler, bankalar da bu ayı ganimet biliyor. Ama biraz farklı yönde: Zamlarla!

Eloğlu piyasa hareketlensin diye noel babayı, sevgililer gününü, anneler gününü vs. uydurmuş. Sanki bizim uyanıklar da Ramazan’ı böyle görüyor.

Yoksa siz hâlâ Malezyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?

Ömer Faruk Kocaağa

Okumakla meşgul olan yazar, sopayla kovalanıp yazı istenmesi üzerine ürküp 1-2 yazı yolladı, akabinde de yazar kadrosuna dahil oldu. Genelde toplum konularına eğilen bu yazar, ara sıra siz nadide okuyucuları güldürmeye çalışsa da, biz onu umutsuz vaka olarak görüyoruz. Çekinmeden yazdığı için dili biraz sansürleniyor ama yazıları sitemize ayrı bir renk katıyor.

Sevebilirsin...

1 Yanıt

  1. yunusemre dedi ki:

    para para para