Annenin Yedikleri Çocuğunu Etkiler mi?

En sevdiğin yemek ne? Yeni bir etnik restoranı denemeyi mi tercih edersin, yoksa uzun zamandır bildiğin mekanlarda takılmayı mı? Mutfağın meyve ve sebzelerle mi dolu yoksa tuzlu atıştırmalıklarla mı? Yemek tercihin ne olursa olsun, bunun kaynağı muhtemelen çok eskiye dayanıyor – çok çok öncesine, sen doğmadan önceki zamana… Araştırmalar, annenin sana hamileyken yediği şeylerin, muhtemelen ileriki dönemde senin yemek zevkini şekillendirdiğini gösteriyor.

Ne Yersen O’sun

1990’larda, Philadelphia’daki Monell Chemical Senses Center’da araştırmacı olan Julie Mennella, bir annenin yeme alışkanlıklarının bebeğinin yiyecek tercihlerini nasıl etkilediğini araştırmaya başladı. Bu fikri, on yıllar önce yabani sarımsak ve soğan gibi güçlü aromaları olan bitkilerle otlayan ineklerin, bu tatları sütlerine aktarabildiğini fark eden süt üreticilerinden almıştı. Aynı şey muhtemelen insanlar için de geçerliydi – eğer bir annenin yedikleri sütünün tadını etkiliyorsa, onun amniyotik sıvısının tadını da etkileyebilirdi.

1995 yılında “Chemical Senses” dergisinde yayınlanan bir çalışma için, Mennella ve meslektaşları bazı hamile kadınlara sarımsak kapsülleri, bazılarına ise plasebo verdiler ve daha sonra amniyotik sıvılarının rutin örneklerini aldılar. Jüri heyeti örnekleri kokladığında, sarımsak yiyen kadınların amniyotik sıvılarındaki sarımsak kokusunu kolayca ayırt edebildiler. Tat ve koku duyusu birbirine bağlantılı olduğundan, kadınların gelişmekte olan yavruları da sarımsak tadını alabilirdi.

Anne hayvanlarda yapılan araştırmalar, bilim insanlarına başka bir şeyi daha öğretti: Yavru hayvanlar, anneleri onlara hamile iken ve onları emzirirken ne yiyorsa, aynılarını yemeyi tercih etme eğilimindedir. 1994 yılında, “Physiology & Behavior” dergisinde yer alan bir çalışma, ardıç kuşunun yoğun tadıyla karşılaşan tavşan yavrularının; hayatları boyunca ardıç tercih ettiklerini ortaya koydu. Bu tada rahimde, emzirme döneminde ya da annelerinin dışkı topaklarında maruz kalmaları durumu değiştirmemektedir (Evet bu doğru, annelerinin dışkı topakları! Bunlara “cecotrope” denir ve bunlar dengeli bir tavşan kahvaltısının önemli bir parçasıdır).

Fakat asıl soru hala geçerliliğini koruyor: Aynı şey insanlar için geçerli midir? Anne rahmindeyken sarımsağı tatmış bir bebek, yaşı ilerledikçe sarımsak yemek için can atar mı?

Ana İyi Olan Şey, Yavru İçin de İyidir

Bu soruya cevap bulmak için Mennella; hamile kadınları; hamilelik sırasında, emzirdiği sürece ya da her iki dönemde olmak üzere her gün büyük bir bardak havuç suyu içmek için rastgele görevlendirdi. Daha sonra, bebekler bir aydır katı yiyecek yiyebilecekleri kadar büyüdüklerinde (ama hiç havuç yememiş olmak koşuluyla), araştırmacılar, bebeklere havuç suyuyla yapılan mısır gevreği ve suyla yapılan mısır gevreği verdiler ve hangisini daha çok sevdiklerini gözlemlediler. Anne karnında veya emzirme döneminde havuç tadına maruz kalan bebekler daha az olumsuz bir yüz ifadesi sergilediler ve havuç aromalı mısır gevreği yediklerinde, daha önce havuç tadına maruz kalmamış bebeklerden daha fazla keyif aldılar.

Bazı iyi niyetli insanlar anneleri emzirirken baharatlı yiyeceklerden uzak durmaları konusunda uyarsa da, araştırmalar bebeklerin ana rahminde ve emzirme döneminde ne kadar çok farklı tada maruz kalırlarsa ilerideki hayatlarında damak zevklerinin o kadar geniş olacağını gösteriyor. Ve ne kadar geniş bir damak zevkleri olursa, büyüdüklerinde farklı meyveleri, sebzeleri ve diğer besleyici yiyecekleri yemeleri aynı derecede mümkün oluyor. Yani sağlıklı yemekleri tercih eden bir damak tadın varsa, annene teşekkürler! Daha sen doğmadan önce yaptığı seçimler, bugün hala senin seçimlerini etkiliyor.

Kaynak: Curiosity

Sevebilirsin...