Cimbom ve BJK Kahvesi
Bir arkadaş belini tuta tuta anlatıyor:
Bizim mahalleye çok da uzak olmayan bir dükkanı kahve yaptılar. 2-3 hafta yapımı sürdü. Nihayet bitince sandalyesiydi masasıydı taşıdılar kahveye. Kapısına da dana kadar yazı astılar: “Sadece Beşiktaş ve Galatasaraylılar girebilir!” Bak sen. Biz de Beşiktaşlıyız. Oooh dedik. Şöyle bir havalandık. 3 Beşiktaşlı ve 5 Cimbomlu arkadaşı topladım. Dedim “Kankiler. Bize özel kahve açılmış. Haydin gidelim. Muhabbet olsun.”.
Neyse herkes ‘haydi, hoo’ diye diye kabul edince yola revan olduk. Kapıya vardık. Herkes şöyle bir ‘harbiden özelmiş’ dedi. Ben de “Olmaz mı gulüm!” diyerek kapıyı açtım. İçeri doluştuk. Üff içersi ağzına kadar dolu. Ama bir masa boş. Süzüldük oraya. Tam o esnada karşımız bir izbandut çıktı.
-Siz hangi takımlısınız bakayım?
-Şu 3 arkadaş ve ben Beşiktaşlı. Diğer beşi ise Galatasaraylı. Sizdeniz anlıyacağın.
-İyii. Gelin şu yan odaya. Kayıt yaptırın.
Sonra diğer kahve sakinlerine yönelerek:
-Haydi beyler kayıt yaptırın, dedi.
Biz içeriye girdik. Oda genişti. Gel gör ki masa filan yoktu. Kapı kapanma sesini duydum. Bizim ekip haricindekilerin elinde birden büyük büyük sopalar belirdi. Sonrasını hatırlamıyorum.
Sonradan hastanede öğreniyorum ki herifler Fenerliymiş. Bizler de dayağı bir güzel yemiş dışarıya atılmışız. Ayrıca ilk ve son müşterileri olmuşuz. Heriflerin bir kısmı daha öncekilere eklenen bu suç yüzünden hapsi boylamış, bir kısmı da kovulmuş. Dükkan kapatılmış. Biz de 2 gün baygınlık ve 2 ay sakatlığımızla kalmışız. Halen kolum ve belim sızlıyor.
Siz siz olun, tanımadığınız kaaveye girmeyin…