Rahatsızlık Vermeden Cafe’den Çalışmak

Cafe’leri uzaktan ofis gibi kullanmak için yazılı katı kurallar olmasa da, bir ahmak gibi görünmek istemeyen herkesin uyması gereken bir takım yazısız kurallar mevcut.

İlk iş olarak, çalışmanıza uygun bir kafe bulmanız gerekiyor. Tabi ki istediğiniz her yerde işlerinizi toparlayabilirsiniz; kablosuz internet bağlantısı olmayan sessiz bir kafede çalışmanızı yasaklayan bir kanun yok. Yine de nezaket sizin için önemliyse, part-time ofisiniz olmaktan rahatsızlık duymayacak bir kafe bulmayı tercih edebilirsiniz. Bunu hallettikten sonra, basit birkaç görgü kuralına uymanız yeterli.

Pinti Olmayın

Bu, işletmelerin sizi istemediği anlamına gelmez ama eğer bir mekan doluysa ve siz de uzun süredir oradaysanız, teorik olarak, sizin yerinize oturuyor olabilecek müşteriden para kaybediyorlar demektir. Eğer kalmanız gerekiyorsa, en azından bunu telafi etmek için ekstra bir şey sipariş edin. Konuya vakıf çalışanların çoğu, genel bir kural olarak, her 2-3 saatte bir içecek sipariş etmenin ya da makul bir miktar harcamanın gerekli olduğunu söylüyor. Örneğin, 4 saat boyunca bir kafede olacağınızı düşünün. Bu, her saat başı 2 dolarlık bir kahve sipariş etmeniz gerektiği anlamına gelmiyor. Sadece toplamda 10 dolar harcamayı planlayın. Bu tutarı birkaç seferde ya da tek seferde harcayabilirsiniz.

Annesi 20 yılı aşkın süredir kafe sahibi olan Murdough durumu şöyle açıklıyor: “Bunu giriş ücreti gibi düşünün. Ve eğer bir giriş ücreti olmaması gerektiğini düşünüyorsanız, şunu aklınızdan çıkarmayın: Kahve dükkanları – özellikle bir kafe zincirinden bağımsız olarak faaliyette olanlar- ayakta kalabilmek için belirli bir gelir elde etmek zorundadır. Bunun için onlara yardımcı olun.”

Unutmayın: Aslında Orası Sizin Ofisiniz Değil

Her gün aynı kafede çalışıyorsanız, muhtemelen orayı evinizden uzaktaki ofisinizmiş gibi düşünmeye başlayacaksınız. Fakat gerçek öyle değil; orası bir kafe. Çoğumuz için, masaüstü bilgisayarımızı yanımıza almamamız gerektiğini söylemek muhtemelen gereksiz (Printer’ını kafeye getiren birini duymuştum!), ancak birçok kafenin yapmamanızı tercih edeceği bazı davranışlar var:

  • Uzun süren, yüksek sesli toplantılar düzenlemek
  • Bütün gün kalmak
  • Yüksek sesli görüşmeler yapmak

Eğer evden çalışıyorsanız; müşterilerinizle buluşmak, sunum yapmak, buluşmalara ev sahipliği yapmak ya da iş görüşmelerini yapmak için bir yer bulmanız çok zor. Bu tarz etkinlikler için ayrı toplantı alanlarına sahip birkaç kafe gördüm, buralara önceden rezervasyon yaptırabilirsiniz.

Kablosuz Bağlantı, Elektrik veya Masaları Açgözlü Kullanmayın

Unutmayın, kablosuz internet bağlantısı herkes içindir. Bu nedenle mekandaki bağlantı hızını çarçur etmeyin. Bu, muhtemelen arka planda film seyretmekten veya bir sürü şeyi yüklemek veya indirmekten vazgeçmeniz gerektiği anlamına gelir. Bu arada, halka açık kablosuz internet ağlarında verilerinizi güvende tutmanızı hatırlatmakta fayda var. Paylaşım ayarlarınızın kapalı olduğundan, güvenlik duvarınızın etkin olduğundan ve yalnızca ihtiyacınız olduğunda kablosuz ağı kullandığınızdan emin olun (hatta çalışırken VPN’e* geçmeyi düşünebilirsiniz).

Bu durum, sadece kablosuz bağlantı ile ilgili değil. Elektriği kullanırken de açgözlülük etmek istemezsiniz. Evden çıkmadan önce dizüstü bilgisayarınızı, telefonunuzu ve yanınıza alacağınız diğer elektronik cihazlarınızı şarj edin. Oraya gittiğinizde yakıta ihtiyacı olan tek şey sizsiniz ve kafein bunun için var.

Sessiz Olun

Genel bir kural olarak, sizin gibi müşterilere saygı göstermeli ve sessiz olmalısınız. American Express’in görüştüğü bazı baristaların ve kafe sahiplerinin ortak görüşü şöyle:

Mekan içinde telefon görüşmesi yapılması konusunda, görüşme yaptığımız kişilerin özellikle üzerinde durduğu bir nokta var: Bağırmayın. Dunning konuyu detaylandırıyor:

“Çoğu insanın telefon görüşmenizi fark edemeyeceği bir yoğunlukta olan; fakat etrafınızdaki herkesin konuşmanızı duyabileceği kadar da kalabalık olmayan bir kafe. Yönetici olarak genel kuralım şu oldu: Herhangi bir telefon görüşmesi, diğer müşterileri rahatsız edene kadar hoş karşılanabilir. Ancak kulaklık kullanın. Bu konuşmalar, küçük bilgisayarınızın ya da telefonunuzun hoparlöründen gelen bir başka ses de eklenince diğerleri için iki kat rahatsız edici oluyor.”

Kütüphaneleri toplantı alanı olarak kullanma konusuna gelince, şunu unutmayın: Bu mekanları çalışmak için de kullanabilirsiniz. Çoğunda ücretsiz kablosuz bağlantı mevcuttur, oturma alanı fazladır ve konsantre olabilmeniz için sessizdir. Dahası, kütüphaneler müthiştir ve buraların kullanıcısı olmak, desteğinizi sunmanın kolay bir yoludur.

*Sanal Özel Ağ

Kaynak: Lifehacker

Sevebilirsin...