Medeni esaret
Temizlik hastası insanlar her çevrede göze batar. Halbuki sehpanın üzerinde sessiz sakin duran toz parçacığının kime ne zararı dokunabilir ki. Misafir yazar F. Kılıç‘tan hoş bir tespit.
İnsanlar çeşit çeşit. Kimisi bir parka gittiğinde temiz de olsa oturacağı banka gazete kağıdı, poşet gibi şeyler sermeden oturamaz. Bu tip insanların evleri de süt dök yala tarzındadır.
Eğer bu kişi erkekse evdeki temizliğe bile karışır. Düzenli olması için uğraşır durur. Yemek tabakları, bardak, kaşık, çatal, bıçak ve her türlü mutfak gereçlerinin temizlik kontrolcüsü ilan eder kendini. Masa, vitrin, sehpa, yer döşemesinin temizliği de gözünden kaçmaz. Hanımı rahat bir karakterdeyse “Beğenmiyorsan kendin yap!” deyiverir. İşte o zaman yılların alışkanlığını atamayacağından beyimiz hem işte yorulur hem evde. Bu kadarı da olmaz demeyin. Cam,kapı,avize temizliği bile yapanları bilirim ben. Yok eğer hanım onun kontrolünde yaşamaya razıysa elinden geldiği kadar temizlik yapar. Ama beyimiz bunu hiçbir zaman yeterli görmez. Ha unutmadan söyleyelim. Bu tiplerin kıyafetleri de her zaman temiz ve ütülüdür. Ayakkabılarında kışın bile bir damla çamur göremezsiniz. Evdeki boya takımlarıyla sık sık boyayıp dururlar. Ayakkabılarından bile anlarsınız karakterini.
Eğer bu tipteki kişi hanımsa ne kendi rahat yüzü görür ne evdekiler. Akşam eve gelirken ter basar kocasını. Öyle ya eve gidince kontrol vardır. Ofiste bile çalışsa maden ocağından gelmiş gibi pantalon,gömlek,çoraplar çıkarttırılır. Kıyafetler sıkı bir kontrolden geçirilir. İncelemeler sırasındaki tepkiler de cabası. Çıkartılan elbiseler mikropluymuş gibi tiksinilerek kirli sepetine atılır. Sabunla el yüz yıkatılır. “Oraya oturma.”, “Yemeği dikkatli ye.”, “Kitap okuduğun bir yer olsun.”, “Sigaranın külüne dikkat et.”, “Pisliğinizi temizlemekten bıktım.” naraları arasında sabah bir an önce olsada evden çıksam hayali ile avunmaktır kocaya düşen.
Evdeki çocuğun durumu ise daha da zordur. Okul çağına kadar kendi yemek yiyemez. Çünkü üstü kirlenir. Oyuncaklarını belli saatlerde ancak odasında oynayabilir. Oyuncakları odanın dışarısına çıkarmak kesinlikle yasaktır.Eve arkadaş çağıramaz.Kardeşi de yoksa yapayalnızdır. Anne devamlı temizlikle uğraştığı için ona vakit ayıramaz. Sonra komşu hanımlara söylenir durur “Benim çocuğum bana hiçbir şey anlatmıyor, içine çok kapalı.” diye. Oysa medeni esaret altındaki çocuk, annesiyle ne konuşabilir ki?