Sosyal Medya Depresyonu Ağırlaştırıyor!

Sosyal Medya Depresyonu Ağırlaştırıyor!

Sosyal medya sitesi Facebook, yeni ve eski arkadaşlarınızla bağlantı kurabileceğiniz etkili bir araç. Ancak, bazen Facebook’u kullanırken biraz fazla zaman harcıyoruz. Hele katıldığımız aktiviteleri ve başarılarımızı arkadaşlarımıza göstermeye bayılıyoruz. Böylece bitmek bilmeyen bir karşılaştırma süreci de başlamış oluyor.

Houston Üniversitesi’nden araştırmacı Mai-Ly Steers’ın yayınladığı bir makaleye göre; Facebook’ta harcadığımız zaman arttıkça, depresyon semptomlarımız da artıyor.

Steers; “Bu bulgular Facebook’un depresyon nedeni olduğu anlamına gelmiyor, ama depresyon ve Facebook’ta uzun süre kendini diğerleriyle karşılaştırmak el ele gitmek eğiliminde.” diyor.

Sosyal karşılaştırma kavramı yeni değil. 1950’lerden beri özellikle kişinin karşılaştığı insanlarla kendini karşılaştırması konusunda çok sayıda yayın yapıldı. Ancak, sosyal medya sitelerinde durum çok daha kötü olabilir:

“Facebook’la ilgili bir tehlike de bize normalde haberdar olmadığımız arkadaşlarımızla ilgili bilgi vermesi. Bu bize daha fazla karşılaştırma yapma fırsatı veriyor. Karşılaştırma dürtülerinizi kontrol edemezsiniz. Çünkü, arkadaşlarınızın ne paylaşacağını asla bilemezsiniz. Buna ek olarak, Facebook’taki bir çok arkadaşımız hayatlarında meydana gelen kötü şeyleri ayırırken, iyi şeyleri paylaşma eğilimindeler. Eğer kendimizi arkadaşlarımızın ‘vurgulanmış gerçekleri’ ile karşılaştırırsak, onların hayatlarının aslında kendimizinkinin aksine daha iyi olduğunu düşünebiliriz. Bu da kendi hayatımız hakkında kötü hissettirir.” diyor Steers.

Duygusal zorluklar yaşayan insanlar, biraz da “kafa dağıtmak” amacıyla sanal ortamda daha fazla zaman harcıyorlar. Halihazırda üzüntülü olan bireyler için, arkadaşlarının hayatlarındaki bu çarpık manzara, kendi içsel mücadelelerini zorlaştıran bir etken olabiliyor ne yazık ki. sonuç: Yalnızlık ve izolasyon hisleri.

Steers’a göre bu araştırmalar; kendini diğerleriyle karşılaştırmanın, uzun dönemde yıkıcı duygulara neden olduğunu gösteriyor. Sosyal karşılaştırmalardan elde edilen kazanç geçici. Sosyal medyada fazla zaman geçirmek ise, düşük duygudurum ile bağlantılı olabilir.

Belki depresyonun eşiğinde olup da, çareyi sosyal medyaya daha çok sarılmakta bulan okuyucularımız vardır. Bu yazı, onlar için bir uyarı niteliği taşıyabilir. Çare, sosyal medya değil.

Kaynak: Mai-Ly N. Steers, Robert E. Wickham, Linda K. Acitelli. Seeing Everyone Else’s Highlight Reels: How Facebook Usage is Linked to Depressive Symptoms. Journal of Social and Clinical Psychology, 2014; 33 (8): 701 DOI: 10.1521/jscp.2014.33.8.701

Seda Avcı

21 yaşımdayım ve turizm rehberliği mezunuyum.Bir yandan da web tasarım kursuna gidiyorum.Bundan sonra web programlama ve grafik tasarım öğrenmeyi amaçlıyorum.Okuduğum bölümün etkisiyle belki de, mitoloji, arkeoloji, tarih ile ilgilenmeyi ve gezmeyi severim.Gezdiğim yerlerle ilgili bir şeyler yazmak, fotoğraflar çekmek çok keyifli.Fizik ve biyoloji diğer ilgi alanlarımdan.Bunlarla ilgili makaleler okumayı, belgeseller izlemeyi çok severim.

Sevebilirsin...