İletişimde Öne Çıkaran Yöntemler
Başarılı bir iletişimci olmak telaffuzun da ötesinde mesajın akıcı ve ilgi çekici olmasıyla alakalıdır. Sözlerinizi ne kadar dikkatle seçerseniz seçin, mesajınızın dinleyen kişi tarafından nasıl algılanacağını tam olarak kontrol edemezsiniz. Ama yapacağınız ufak dokunuşlar; vereceğiniz mesajın içeriğini, tonunu ve etkinliğini etkileyebilir. Sayacağımız altı maddeyi iletişiminizi geliştirmek için uyguladığınızda, sözleriniz daha kuvvetli hale gelecek. Böylelikle insanlar dediklerinize daha çok kulak asacaklar.
1. Kendinizi hazırlayın.
Fikirlerinizi paylaşmadan önce biraz düşünün. Bu, insanlarla daha kendinden emin şekilde konuşmanızı sağlar. Sonuçta mesajınız daha güçlü ve anlaşılır olacaktır. Ağzınızı açmadan önce bu konuşmanın gerçek amacını kendinize sorun. Dinleyicilerin konuşmanız hakkında ne hatırlamasını istersiniz? Belirtmek istediğiniz ana konuya bağlı kalmak önemlidir. Şunu unutmayın ki, mesajınız sizin istemediğiniz gibi algılanabilir. Muhtemel olumsuz dönüşleri önceden tahmin ederseniz zor durumda kalmazsınız.
2. Gülümseyin.
Mesajınızı iletecek kadar sözcük kullanın, fazlasını değil. Sıkmamak ve yanlış anlaşılmamak için konuşmanızı az ve öz yapın. Ayrıca vücut diliniz iletişimde %55 etkilidir. Bunun anlamı basit, yoğun mesajınızdan çok buna odaklanın. Kapsayıcı ve açık bir tutum takının. Ağırlığınızı eşit miktarda ayaklarınıza verin, ayaklarınız sabit olsun ve insanlarla göz temasından kaçınmayın.
3. Olumlu bir dil kullanın.
Bilinçaltımız olumsuz gönderileri algılamaz. Eğer olumlu konuşursanız mesajınız insanlar üzerinde daha etkili olur. Onlara ne yapmamaları gerektiğini söylemek yerine, onlardan ne istediğinizi söyleyin. Örneğin, “Arkadaşlarınla çok vakit harcıyorsun ve bana vakit ayırmıyorsun!” düzgün iletilmiş bir mesaj değildir. Onun yerine “Seninle vakit geçirmeyi özledim. Cumartesi akşamı boş musun?” diyebilirsiniz.
4. Dinleyici ile empati kurun.
Fikrinizi ölçüp biçerken, kendinizi dinleyicilerin yerine koyun. Dengeli açık bir yaklaşım için bu yöntemi denemelisiniz. Örneğin, “Akşam yemeğinden sonra bulaşıkları yıkamanı istiyorum.” yerine daha yumuşak bir yaklaşım deneyin: “Akşam yemeğinden sonra bulaşıkları yıkamama yardım eder misin?” gibi.
5. Yargılamayın.
Hepimiz davranışlarımız yargılandığı zaman kendimizi kötü hissederiz. Yargılamak kişiye üstünlük algısı, karşısındakine ise aşağılanma algısı verir ve bu karşımızdaki kişiyi daha savunucu bir konuma sokar. Sağlıklı bir diyaloğu engellemiş olmakla kalmaz, iletişimi sona erdirirsiniz. Birisinin görüşlerine katılmasanız bile, unutmayın, bu sizin kişisel görüşünüzden fazlası değildir. Yargısal ifadeler içermeyecek şekilde konuşarak, dikkatli iletişim kurma konusunda kendinizi geliştirin.
6. Gerçeklere bağlı kalın.
İnsanlara nesnel ve mantıklı görüşlerle yaklaşın. Gerçeklerle desteklenmiş görüşlere daha az karşı çıkılır. Özellikle ayrıntılı konuları konuşuyorsanız, basit gerçekler üzerinde olabildiğince net olun. “Her zaman”, “asla” gibi genellemeleri kullanmayı tercih etmeyin.
İletişim her gün alıştırma yapabileceğimiz bir alan. Hayatımızda kazanabileceğimiz en kullanışlı kabiliyetlerden biri olduğuna göre, bunda uzmanlaşmak güzel bir fikir olurdu.
Öyleyse, iyi bir iletişimci olmak için değil, mükemmel bir iletişimci olmak için çabalayın!
