Almanlar neden mutsuz? Yunanlar neden mutlu?
Der Spiegel’daki bir araştırmaya göre, Almanlar’ın mutsuzluğunun kaynağı genetikmiş. Çalışmada, Almanlar ile diğer ülkelerin vatandaşları arasında, olaylara bakış açısı yönünden ciddi farklılıklar olduğu ortaya konmuş. Buna göre, çalışmaya katılan değişik milletlerden insanların %81’i, bir işi başardıkları zaman mutlu olduklarını ifade ediyorlar. Bir başka deyişle “Önce iş, sonra eğlence” sözü yerini buluyor.
Ancak bu durum Almanlar için geçerli değil. Araştırmaya göre, bir şeylerden memnun olmalarının gerekmesi bile Almanlar’ın canını sıkmaya yetiyormuş. Araştırmacılar, “Almanlar stresli bir günün sonunda eve döndüklerinde bile, başardıkları şeyleri anlatmaktan uzak duruyorlar” diyorlar. Daha sonra genellikle bir yakınları, rahatlamaları gerektiğini söylüyormuş. Bu noktada rahatlamak ve mutlu olmak bir görev halini alıyormuş.
Hatta sıcak bir banyo, güzel bir yemek gibi herkesi rahatlatabilecek imkanlar bile Almanlar’ın canını sıkmaya yetebiliyormuş. Araştırmacılar, “Kendilerine sunulan bu imkanlar, Almanların ‘Her şeyin tadını çıkarmalıyım’ diye gerginlik yaşamalarına yol açıyor” diyorlar.
Bir de az çalışmasına rağmen, çok çalıştığını sananlar var. Yakın zamanda Pew Global tarafından gerçekleştirilen bir başka anket çalışmasında, Avrupa ülkelerinden çoğunun vatandaşlarının, Avrupa’daki en çalışkan ve en az yolsuzluk olan ülkenin Almanya olduğunu düşündükleri ortaya çıkmıştı. Sadece Yunanlılar, kendi ülkelerinin, vatandaşları en çok çalışan ülke olduğunu düşünüyorlardı.
Küçük şeylerle mutlu olabilmek, önemli bir erdem. Ancak bunu abartıp işi tembelliğe vurmak, buna rağmen çalıştığını sanmak çok daha büyük problemlere yol açabiliyor. Ne derler bilirsiniz: Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz. İki araştırma, herhalde bu şekilde özetlenebilir.
Kendi hayatımda gördüğüm bir şey “mutsuzluk hali” düşünen kimselerde daha çok meydana geliyor. Alman dilinin diğer dillere göre daha analitik olduğu söylenir o zaman Almanları Almanca mı mutsuz ediyor? Acaba Türkleri ne mutsuz ediyor olabilir?
“Herşeyim var ama mutsuzum”
Mutlu olmak için edindiklerimizin bedelini muhtemel mutluluğumuzu vererek sağlıyor değil miyiz?