Atlamadan Önce Selfie Çek!

Bugün çok acı bir haber vardı medyada. Sabah saatlerinde 35 yaşında bir vatandaşımız Boğaz Köprüsüne çıkıyor. Amacı intihar etmek. Polisler yanına geliyorlar. Bu sırada, polislerden biri, boğaz köprüsünden geçen araçlardan kendisine yönelen bakışlara aldırmadan telefonunu çıkarıyor ve ne yapıyor biliyor musunuz? Selfie çekiyor!

Sonrasında üç saat boyunca görüşülen vatandaşımız intihar ediyor.

Polis memuru intihar etmek üzere olan bir adamı arka plana alarak çektiği bu anlamsız fotoğrafı ne yaptı bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var: Ben dehşete düştüm! … ve utandım. İnsanlık adına utandım. Sosyal medyada yayılan bu fotoğrafın, ülkemizle ilgili vereceği mesajdan utandım.

Daha bir kaç gün önce, intihar etmek amacıyla çatıya çıkan bir gence, “Atla! Atla!” diye tezahüratta bulunmuştu binanın altında toplananlar. Gencin babasıyla laf dalaşına girmişlerdi sonra. Acılı baba, “Oğluma neden ‘Atla’ diyorsunuz?” diye feryat ediyordu.

Kimse o amcayı dinlemedi. Kimse “Atla!” diye haykıranlara, “intihara teşvik ettikleri” için işlem yapmadı.

Çünkü bunlar, bu ülke için normal davranışlar.

Bu ülkede, hatalı park eden araçlar yüzünden olay yerine beş dakika geç ulaşan ambulanslara saldırılır.

Bu ülkede, servisinde 80 yaşında bir hasta öldü diye gencecik hekimler öldürülür.

Bu ülkede hergün, taciz, soygun, cinayet haberlerinin envai çeşidi vardır.

Bu ülkede, insanlara, kimden olduklarına bakılarak değer, önem verilir.

Halbuki bu ülkede, herkes namusludur.

Bu ülkede herkes adildir.

Bu ülkede herkes akıllıdır.

Herkes hep haklıdır. Herkes herşeyi bilir.

Ben bilmediğiniz bir şey söyleyeyim:

Bu gidişatımız, iyi bir gidişat değil.

Tabi siz yine de selfie çekin. Rahatlarsınız.

İntihar etmeden önce son kez aşağıladığınız garibanların ruhları peşlerinizi bırakırsa.