Selden nasıl korunulabilir?
Pazartesi gününden itibaren İstanbul’u ve çevre illeri şiddetle vuran ve metropolün göbeğinde onlarca insanımızın ölümüne sebep olan sel felaketi şüphesiz hepimizi çok üzdü. Bu felaketin ardından, DMİ bir tavsiye yazısı yayınladı. Pek çok web sitesi de bu önemli yazıya sayfalarında yer verdi. Biz de, “sel” kavramını ve selden korunma yöntemlerini anlatan bir yazı kaleme aldık:
DMİ’nin yazısında, sel uyarılarının yayın organlarından takip edilmesi tavsiye ediliyor. Meteoroloji İşleri’nden de telefonla bilgi alabilirsiniz. DMİ’nin santral telefon numarası 0 312 359 75 45.
Sellerin Çeşitleri
Genellikle dünya literatüründe seller 5 ana gruba ayrılırlar: Dere ve Nehir Selleri, Nehir Ağzı Selleri, Kıyı Selleri, Felaket Sonrası Seller, Çamurlu Seller.
Dere ve Nehir Selleri: Kendi içinde yavaş ve hızlı olarak ikiye ayrılır. Yavaş sellerde, aşırı yağmur veya karların erimesi ile nehir yatağından taşar. Genellikle Muson yağmurları, kasırgalar gibi olaylarda görülür. Hızlı sellerde ise, kasırga gibi olaylar sırasında, bir bendin arkasında bulunan yüksek miktarda suyun salıverilmesi ana sebeptir.
Nehir Ağzı Selleri: Şiddetli rüzgarlar sebebiye deniz seviyesi yükselir ve su iç kısımlara doğru ilerler.
Kıyı Selleri: Denizde ortaya çıkan bir fırtına sonucunda veya tsunami, fırtına gibi felaketler sonrasında görülen deniz seviyesinde artış ile ortaya çıkar.
Felaket Sonrası Seller: Baraj yıkılması, deprem ve yanardağ patlaması gibi bariz ve beklenmeyen bir felaket sonrasında ortaya çıkan sellerdir.
Çamurlu Seller: Ekili alanlardan kopup gelen çamur ve toprak parçalarının giderek birleşmeleri ve büyümeleri sonucunda ortaya çıkar. Genellikle yaşam alanlarına eriştiği zaman fark edilir.
Kısa süreli yoğun yağış ani sele, uzun süreli yağış nehirlerin taşmasına sebep olabilmektedir.
Kolayca fark edebileceğiniz üzere, geçtiğimiz günlerde İstanbul’da yaşanan sel felaketini yukarıdaki gruplardan yalnızca birine yerleştirmek yeterli görünmüyor.
Sellerin yaşandıkları ülkelere etkileri şöyle özetleniyor:
Birinci derecede Etkiler
* Fiziksel Yıkım – Köprüler, araçlar, binalar, yollar, kanallar, kanalizasyon sistemleri gibi yapılar selden büyük zararlar görebiliyorlar.
* Can Kayıpları – Seller, insanların ölümüne ve hayvanların telef olmasına sebep olabiliyorlar. Epidemiler ve su kaynaklı hastalıklar ortaya çıkabiliyor.
İkinci derecede Etkiler
* Su kaynakları – Sular kontamine oluyorlar (Yani mikroplanıyorlar). Temiz su kaynakları bulmak zorlaşıyor.
* Hastalıklar – Hijyen koşulları hızla bozuluyor. Sular belli bölgelerde birikiyor ve bu birikmiş sular da toplu hastalıklara sbep olabiliyorlar.
* Ekili Ürünler ve Yiyecek Kaynakları – Seller sırasında ürünler büyük zararlar görebiliyorlar. Ancak, nehir kıyısındaki ekili alanlara, sel sırasında yüksek mineralli topraklar da geliyor.
* Ağaçlar – Bu tip felaketlere dayanamayan ağaçlar ölebiliyorlar.
* Asayiş problemleri – Felaketlerden çıkar sağlamaya çalışan suçlular, sel bölgelerinde yağmacılığa girişebiliyorlar. Hatta İstanbul’da yaşanan sel felaketinde de haberlerde okuduğumuz gibi, yağma için uzak şehirlerden felaket bölgelerine gelebiliyorlar.
Üçüncü derecede/ Uzun dönemli Etkiler
* Ekonomik – Turizm etkilenebiliyor. Yıkılan yapıların yeniden inşa edilmesi gerekiyor. Yiyecek kaynakları azaldığı için fiyatlar yükselebiliyor.
Yakın Tarihin En büyük Selleri
Yakın dünya tarihinde en çok ölüme sebep olduğu düşünülen sel felaketleri sırasıyla şunlar:
Ölü Sayısı | Sebep olan olay | Bölge |
---|---|---|
2,500,000–3,700,000 | 1931 Çin Selleri | Çin |
900,000–2,000,000 | 1887 Sarı Nehir (Huang He) Seli | Çin |
500,000–700,000 | 1938 Sarı Nehir (Huang He) Seli | Çin |
231,000 | 1975 Nina Tayfunu sebebiyle Banqiao barajının yıkılması. Yaklaşık 86,000 kişi sel sebebiyle, 145,000 kişi de ortaya çıkan hastalıklar sebebiyle hayatını kaybetmişti. | Çin |
230,000 | 2004 Hint Okyanusu Tsunamisi | Hindistan (Tamil Nadu bölgesi), Tayland, Maldivler |
Yazımızın bu noktasına kadar, sellerin türlerine, ülkeye verdikleri zararlara ve yakın dünya tarihinde en çok ölüme sebep olduğu düşünülen sellerin bir listesine yer verdik.
İsterseniz şimdi de, sel riski ortaya çıktıktan sonra yapmamız gerekenlere bir bakalım:
Selden önce: “Hazırlıklı Olun”
* Evde değerli eşya ve önemli belgeleri yüksek yerlere kaldırın.
* Varsa afet ilk yardım çantasını yanınıza alın.
* Zarara yol açabilecek ya da zarar görebilecek eşyaları içeri alın.
* Su kaynakları kirlenebileceğinden, yedek içme suyunuzun olduğundan emin olun.
* Suyun evi terk ettiği her yerden içeri de girebileceğini hatırlayın. Kum torbaları temin edin. Bunlarla suyun ilerlemesini durdurabilir veya yavaşlatabilirsiniz.
* Selin en tehlikeli olacağı ark, hendek, vadi ve kanyon gibi yerlerden uzak durun.
* Açık alandaysanız en yüksek cisim olmayacağınız şekilde tepeye çıkın.
Sel sırasında: “Güvende olun”
* Yüksek yerlere çıkın. Böylece başka yerlerden gelen sel sularının sizi etkilemesi güçleşir.
* Asla sel suyu içinde araba kullanmayın, ölümlerin %80’inin araç içinde olduğunu unutmayın. Aracınızdayken sel içinde kalırsanız, hemen aracı kapatın ve yüksek bir yere çıkın. Suyun 30 cm yükselmesi araç üzerinde 700 kiloluk itme etkisine sebep olur. 60 cm’lik yükselme bir aracı sürüklemeye yeter.
* Aracınızı selden etkilenmeyecek bir yere çekin.
* Sel suyu, akıntı ya da nehirlerde yürümeye çalışmayın.
* Hızla akan 15-20 cm derinlikteki suyun bir insanı devirebileceğini akıldan çıkarmayın.
* Ev yada işyerinizi boşaltmanız gerekiyorsa; elektriği, doğalgazı vb. kapatın.
* Çok gerekli olmadıkça yolculuğa çıkmayın.
Selden sonra: “Tedbiri elden bırakmayın”
* Binalardaki yapısal hasarı kontrol edin.
* Karanlıktaysanız mum değil el feneri kullanın.
* Sel suyu ile temas etmiş bütün gıda malzemelerini konserve dahil atın.
* Çocukların su birikintilerinde oynamasına izin vermeyin. Kimyasal madde ya da kanalizasyon karışmış olabilir.
* Sel sularına kanalizasyon karışmışsa, evin temizlenmesinde 9 ölçü suya 1 ölçü çamaşır suyu katılmış suları kullanın. Temizleme sırasında lastik eldiven ve bot giyin.
Sonuç
Yukarıda sel çeşitlerini anlattığımız bölümden de kolayca anlaşılabileceği üzere; “sel” felaketi, deprem gibi aniden ortaya çıkıyor. Sebep, sürekli yağan yağmurlar da, depremler de, fırtınalar da olabiliyor. Gerekli önlemleri almak şart, ancak yine de ciddi sonuçlar ortaya çıkabiliyor. Mesela İstanbul’da yaşanan son sel felaketinde, tır parkından sulara kapılarak gelen 2 tır, Ayamama deresini kapatıyor, derenin taşmasında tetikleyici sebep bu oluyor. Bir bakıyorsunuz, aynı sıralarda bir başka yerde bir göletin duvarı çöküyor. Tahmin edilmesi zor olan pek çok etken bir araya geliyor, bir bütün oluşturuyor.
Batı; 1D, 2D, HEC-RAS, TUFLOW gibi modelleme sistemleriyle sel yataklarını incelemeye alıyor. Yaşanan yeni felaketler, bu sistemlerin de revize edilmesi gerektiğini gösteriyor. Mesela 2007’de İngiltere’de olan sel baskını, ondan önce popüler olan modelleme yaklaşımının değiştirilmesine sebep oluyor.
Hasılı, pek çok fikir olsa da, felaket senaryoları çoğu zaman yetersiz kalıyor.
İşte bu sebeple; deprem, sel gibi felaketlere “Doğal Afetler” adı veriliyor.
Sular akıp gidiyor, geride gözü yaşlı insanlar kalıyor.
Eskiler sıkça söylerlerdi ya: Allah-ü Teala afetlerden korusun.