Kategori: Edebi Hezeyanlar
Misafir yazarımız bulut, 2. yazısında film şirketlerinin pek bilinmeyen kurnazlıklarından bahsediyor. Gençlerimizin çoğu, hafta sonlarının sinemaya gitmek için uygun bir fırsat olduğunu düşünürler. Her hafta irili ufaklı bir çok yeni film vizyona girdiğinden, her hafta sonu...
New York Merkez Mahallesi karakolunda hummalı bir gece mesaisi. Önüne geçilemeyen seri katil ve cinayet mahallerinin raptiyelendiği harita önünde çırpınan Amerikan polisi. “Başımız büyük belada Mayk! Nalet olası katil bu girintili çıkıntılı güzerhalarla bize ne anlatmaya...
Mavi sende, yeşil sende, mor sende. Sahabeler, evliyalar var sende. Ziyaretle kazanılan kâr sende. Canım İstanbulum sen ne güzelsin. Seni gören anlar, sen çok özelsin. İhtişamlı ulvi camiler sende. Sultanlar Selimler Fatihler sende. Saraylar, kuleler, çeşmeler...
Ben Burak. 26 yaşındayım. Önceden çocuktum. Evet, o zamanlar, bu gerçeği kabullenmek istemiyordum. Yalnızca büyümek istiyordum. Önce çocukluk bitti, ergenlik çağı başladı. Huysuz, kendini beğenmiş birine dönüştüm, sesim kalınlaşırken. Ebeveynlerimden daha bilgili, yaşlılardan daha tecrübeli sandım...
Tüm gurbete gelin olmuşlara… Ahh bacım… Ota, köke kahkahalar attığımız neşeli günlerin bir gün biteceğini, yüksek yüksek tepelere ev kurulup, aşrı aşrı memlekete kız verileceğini neden hiç aklımıza getirmedik. Yoksulluğundan bile huzur çıkardığımız pürüzsüz çocukluğumuzun sona...
“Genelde Türk bloglarına bakıldığında, içerik üretmekten çok, içerik kopyaladıkları veya içerik tercüme ettikleri görülüyor.” – İmza: Blog Düşünürü Yukarıdaki cümleye benzer ifadeleri, mutlaka bir yerlerde okudunuz. Özellikle web sitelerinin yorum bölümlerinde, biraz da site sahibine piyaz...
İnsanlar kendilerine uygun mesleği seçtiklerinde; hem daha mutlu, hem de daha başarılı oluyorlar. Aslında biraz da, başarı mutluluğu, mutluluk da başarıyı getiriyor. Hayatta pek çok kimseyle karşılaşıyoruz. Ama bunların içinde, “tam mesleğini bulmuş” dediğimiz çok az...
Yağmur yağıyordu. Pencereyi açana kadar fark etmemişti ama, gecenin sabaha kavuştuğu bu Şubat gecesinin soğuğuna, şiddetli yağmur eklenmişti. Aslında yağmuru severdi. Hatta en çok sevdiği mevsim, bu sebeple Sonbahar’dı. Ancak bu gece, yağan yağmurun dindiremeyeceği bir...