Gerçek Sherlock Holmes kimdi?

Gerçek Sherlock HolmesSherlock Holmes… Hepimizin bildiği gibi, popüler bir dedektif kahramandır. İngiliz yazar Arthur Conan Doyle tarafından 1800lerin sonlarında yayınlanan bir dizi hikaye ve romanla meşhur olur.

Holmes, bu hikayelerde, karakter tahlilindeki başarısı ve muhakeme gücüyle okuyucuları şaşırtmayı başarır. Kâh uyanık tavır takınır, kâh saf ayağına yatar; ama sonuçta hemen her zaman galip çıkar. Garip bir karakterdir, bir yandan uyuşturucu kullanır, bir yandan eskrim yapar.

Deri bir çantası vardır, kokainini ve şırıngasını burada tutar. Yetmez, morfin de kullanır. Sadık yardımcısı Watson (resimde Holmes’un yanında oturuyor) ise, bu “ilaçların” Holmes’un zihnini açtığından falan söz açar. Aslında bu yaklaşım, o dönem İngiltere’sini fazlasıyla yansıtır. Aynı dönemde iki maddenin kullanımı da bu ülkede serbesttir. Doktorlar da kullanımın önünü açarlar.

Sherlock Holmes, bohem bir hayat  yaşamayı pek sever. Odası hep dağınıktır, eşyalarını oraya buraya yığar. Yine de her nasılsa bu odada aradığını hemen bulur. “Dağınıksak, var bir bildiğimiz” havası atar.

Diyelim yeni bir olayı incelemeye başladı. Kafasını çok çalıştırması gereken anlarda, öğünleri atlar. Aç karnına zihnin daha iyi çalıştığından haberdardır ihtimal.

Silahını çok iyi kullanır. Hatta duvarlara mermiyle VR (Victoria Regina) yazabilecek kadar.

Sherlock Holmes serisi, 50’den fazla hikayeyi içerdiği için, karakter hakkında çok daha fazla bilgi verilebilir. Ancak isterseniz burada keselim ve Arthur Conan Doyle’un, Sherlock Holmes karakterini kimden esinlenerek ürettiğini anlatalım.

Öz Hakiki Sherlock Holmes

Eski hocam Joe Bell’i, onun kartal yüzünü, kullandığı acayip yöntemleri, detayları farketmedeki tüyler ürpertici becerisini düşündüm. Eğer bir dedektif olsaydı, kesinlikle bu çok etkileyici ama düzensiz iş dalının, gerçek bir bilim dalı haline gelmesini sağlardı. — Arthur Conan Doyle, otobiyografisinden

Gerçek Sherlock Holmes, Joseph Bell isimli bir hekim ve tıp fakültesi öğretim üyesidir. Conan Doyle, tıp fakültesinde okurken kendisinden ders alır. Elbette Joseph Bell dedektif değildir, ancak hastalıkları teşhis ederken kullandığı yöntemler, bir dedektifin kullanabileceklerine oldukça uyar. Yazar, bu öğretim üyesinden çok etkilenir ve meşhur karakterini ondan ilham alarak kurar.

Joseph Bell’in insanları incelemeyi çok sevdiği, detayları çok kolay yakaladığı ve coğrafyasının kuvvetli olduğu bilinir. Mesela İskoçya’daki bir golf sahasının dinleme odasında, 2 yaşlı golfçünün Blackheath isimli İngiliz kasabasının yakınlarındaki bir köyün tam yeri ile ilgili tartıştığını duyar. Hemen tartışmaya girer ve odadaki 4. bir kişiye sorabileceklerini söyler. Neticede o kişiye sorar ve cevabı öğrenirler.

Tartışma bittikten ve yaşlılar odadan ayrıldıktan sonra, cevabı veren adam, Bell’e, neden kendisine danışılmasını istediğini sorar. Bell şöyle cevap verir:

“Sabah golf sahasında atış yaparken sol ayağınızın üzerinde döndüğünüzü gördüm. Bu hatayı, golfü çocukluklarında öğrenenler yaparlar. Konuşmanızdan da İngiliz olduğunuz anlaşılıyordu. İngiltere’de golfün 40 yıl önce öğretilebileceği neredeyse tek yer Blackheath’dır. Bu sebeple çevresini iyi bilebileceğinizi düşündüm.”

Hikayenin ne kadar doğru olduğu bilinmez, ancak Bell’in tıp fakültesindeki öğrencilerine de bu tarz yaklaşımlar öğrettiği anlatılır. Bir bakışta hastanın yaşadığı yeri, ne iş yaptığını vs. tahmin edebildiği söylenir. Eh küle bakarak tütün cinsini ayırt etmeyi başarabilen bir dedektif de, ancak böyle birisinden ilham alınarak hazırlanmış olabilir.

Arthur Conan Doyle’un öğretmeninden fazlasıyla etkilendiği aşikardır. Nitekim kendisine gönderdiği 1892 tarihli bir mektupta şunları yazar:

“Holmes’un analitik çalışmasının, sizin hasta servislerinde yaptıklarınızın abartılmadan aktarılması olduğunu düşünüyorum. Öğrettiğinizi duyduğum çatışma, sonuç çıkarma ve inceleme yöntemlerinin çevresinde, işleri gittiği yere kadar – bazen daha da fazla – zorlamaya çalışan bir adam bina etmeye çalıştım.”

Holmes karakteri ile ilgili düşünceleri sorulduğunda; Bell, örnek alınmasının kendisini sevindirdiğini saklamaz. Ancak Doyle’un bu “hayali deha”sının, çok küçük bir şeyin örnek alınarak çok abartılmasının sonucunda ortaya çıktığını söyler.

Yine de Doyle bu yaklaşımı kabul etmez ve otobiyografisinde “Hikayedeki bir karakterin deha olduğunu söylemek yetmez.” der.

“Okuyucular örnekler görmek isterler. Bell’in bize servislerde her gün verdiği gibi örnekler.”

Sizce de Sherlock Holmes, başarılı bir öğretmenin, öğrencilerini ne kadar etkileyebileceğinin açık bir örneği olarak durmuyor mu?

Yazıda yer alan bilgilerin bir bölümü “The Sherlock Holmes Handbook” isimli kitaptan tercüme edilmiştir.

İbrahim

Hekim. Yazar, beğenirse çevirir, kod yazarak eğlenir. 2002'den beri internette yazıyor.

Sevebilirsin...

10 Yanıt

  1. Cihangir Gülegen dedi ki:

    Dr. Gregory House karakterinin de Sherlock Holmes’den esinlendiği notunu düşeyim…

  2. emine dedi ki:

    Cok guzel

  3. serap dedi ki:

    Ben sherlock holmes hayranı olan biri olarak bu yazıya bayıldm çok teşekkür ederim.

  4. isa dedi ki:

    bilirdim öyrəndim təşəkkür edirəm

  5. KÜBRA dedi ki:

    Efsane bir karakter. Sırayla bütün kitaplarını okumaya çalışıyorum.

  6. BUKALEMUN dedi ki:

    cidden güzel….

  7. hasret dedi ki:

    pekiiii sharlock holmes ne zaman öldü?

  8. Gülhan dedi ki:

    Ben Londra’da müze evini ziyaret ettim.Orada Dr mı yaşıyordu , Sherlock Holmes hayali bir dedektif olduğuna göre adres neden Sherlock Holmes evi gibi gösteriliyor ❓

  9. Zkufutokuno dedi ki:

    Sağolun var olun çok güzel yazmışsınız.